NUR DOĞU KOÇAK
Sanatçı Konya kökenli bir aileden olup, babasının görevinden ötürü Gelibolu’da doğmuş, çok küçük yaşta geldiği Ankara’da ilk, orta ve lise öğrenimini tamamlamıştır. Lise döneminde girdiği resim yarışmalarında birincilik, üçüncülük ödülleri ve mansiyonları bulunmaktadır. Yine bu dönemde takı ve kuyum üzerine bir üretim atölyesinde eğitim almış, yaptığı çeşitli takılarla bir şekilde tasarım hayallerine başlangıç yapmıştır. Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı ile başlayan lisans eğitimini, küçüklüğünden beri hayalini kurduğu Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Ana Sanat Dalına girerek uzun bir zaman aralığına yaymıştır. Hasan Pekmezci, Kaya Özsezgin, Zafer Gençaydın, Sıtkı Erinç, Zahit Büyükişleyen ve daha birçok değerli hocalardan eğitim alma şansını yakalayabildiği için kendini ayrıcalıklı hissettiğini her fırsatta belirtmiştir.
Okuldan sonra özel sektörde kendine ilk olarak Okulöncesi Yayıncılığında öncü bir yayınevinde illüstratör olarak yer edinen sanatçı daha sonra mesleğinin her alanında çalışarak önemli deneyimler kazanmıştır. Çeşitli reklam ajansları, yazılı ve görsel medyada üst düzey yöneticilik de yaptıktan sonra dünyaya getirdiği kızının da etkisiyle yayıncılığa geri dönmüştür. Bugüne kadar basılmış okulöncesi ve okul çağına yönelik çok sayıda kitabı bulunmaktadır. Kendi adına iş yaptığı dönemde birçok kurumsal çalışmaya imza atmıştır. Bu dönem de Tepe Grubuna hazırladığı fuar standı ile CNR Fuarcılıktan 1.lik ödülü almaya hak kazanmıştır.
Hayatında ve eserlerinde zıtlıkları herzaman ilgi çekici bulduğunu belirten sanatçı, çok önem verdiği karakalemin ve desenin apayrı bir büyüsü olduğunu ama soyut resimdeki duyguların çoşkusunu anlatmakta da boya ve spatulun doğru ve yeterli araçlar olduğunu düşünmektedir. Aldığı Grafik eğitiminin, resim sanatında kendisine her zaman avantaj sağladığını ve farklı materyaller denemeye ittiğini belirtmektedir. Sanatın yaşamın tüm alanlarında yapılabileceğini, her türlü objenin bakış açısına göre olası bir sanat eserine dönüşebileceğini savunmaktadır.
Son altı yıldır çalışmalarını en çok sevdiğim işim dediği sanat atölyesinde öğrencileri ile sürdürmektedir.
